İş Hayatında Başarının Anahtarı 4"Human Pattern 3D Başarı Modeli"
- 9 Ekim 2017
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Bizden Haberler
İş Hayatında Başarı için Bilgelik
İş hayatında başarı denildiğinde, ilk akla gelen deneyimli liderler, bir başka deyişle bilgelerdir. Tüm hayatımız boyunca bir çok bilgi alırız. Dijital dünya ile birlikte adeta bir bilgi bombardımanı altındayız. Zaten bilgi edinme gereksinimi, yemek yemek, su içmek ve temiz hava solumak kadar hayati önem taşır.Herkes en iyi yerde en güzel yemekleri yemek en temiz suyu içmek ister. Gerek iş hayatında gerekese de günlük yaşamda yediğinizi, içtiğinizi özenle seçiyorsunuz. Peki aldığınız bilgileri nasıl algılıyor, nasıl seçiyor ve nasıl anlıyorsunuz?
Algılama Kaynağı:
Dünyadan bilgiyi nasıl aldığımız ve kendi içimizde onu nasıl temsil ettiğimiz ile ilgilidir. Temel ayırım şuradadır; bilgiler 5 duyu organımız aracılığıyla mı geliyor yoksa bir başka kaynaktan mı? Beş duyu aracılığıyla gelen bilgilere, görme, duyma, dokunma, tatma ve koklama duyularının somut bilgileri diyoruz. Somuttur çünkü bilginin geldiği yere parmak basabiliriz. Başka kaynaktan gelen bilgilere soyut diyoruz. Çünkü herhangi bir duyusal girdi ile doğruda ilişkilendiremiyoruz. Sanki bütün duyuların kombinasyonundan gelen gizemli bir güç gibi. Böylesi bilgilerin genelde altıncı his veya sezgilerimizden geldiğini söyleriz. Buna göre 2 tip algılama kaynığımız vardır. Soyut ve Somut. İnsanların %75’i somutçu % 25’i de soyutçudur.
Algılama Ölçeği:
Bilgiyi edinirken resmin bütününü görmeyi tercih edenler, bilgiyi global ölçekte değerlendirirler. Detaylara ve derinliğe önem verenler bilgiyi spesifik ölçekte değerlendirirler. Global insanlar iş hayatında projenin detayından çok sonucu ve amacı hakkanda bilgi isteyenlerdir. Detaylarla ilgilenmek istemezler, hatta sıkılır ve motivasyonlarını kaybederler. Spesifik insanlarda tam tersi detaylara önem verirler. Proje hakkında en ince detayları görmek isterler. İnsanların % 15’i spesifik, % 60’ı globaldir. %25 ise dengelidir. Büyük lider ve yöneticiler dengeli olan insanlar arasından çıkar.
Anlama = Bilgi + Deneyim
Bilgileri soyut ya da somut olarak algılıyor ve global veya spesifik olarak ölçeklendiriyoruz. Ancak bu bilgileri gerçekten anlıyor ve öğreniyor muyuz? Bir şeyi gerçekten anlamanız için aldığınız bilgiyi denemeniz gerekmektedir. Deneme olmadan anlama olmaz. Anladığınız şeyi öğrenmiş olarak kabul edebilmeniz içinde davranış değişikliği yapmanız gerekmektedir. Genelde bilgiyi edindikten sonra deneme yapmayı tercih etmeyen bir toplumuz. Maalesef eğitim sistemimiz deneme değil denememe üzerine kurulu. Öz güven eksikliği hemen hemen tüm toplumumuzda yaygın bir problem. Çünkü bilgiyi nasıl algıladığını nasıl seçtiğini ve ne eksiği olduğunu değerlendiremeyen bir toplum denemekten korkar. Eğer bir bilgiyi hangi kaynakla aldığınızı ve hangi ölçekte değerlendirdiğinizi bilirseniz o işi denemek için yeterli bilgiye sahip olup olmadığınızı da bilirsiniz. Dolayısıyla deneme sayınız artar.
Bilgelik = Anlama + Farklı Deneyimler
Artık bilgiyi nasıl algıladığınızı, sınıflandırdığınız ve deneme yaparak nasıl anlayacağınızı öğrendiniz. Bundan sonrası anladığınız yani gerçekten bildiğiniz konularda farklı deneyimler yaşamaktan geçiyor. İş hayatında zirveye çıkmak için farklı deneyimlere ihtiyacınız var. Bu farkındalık ve yöntem sayesinde lider olmak için çok uzun yıllar aynı işte çalışmanız şart değil. Sadece o iş hakkındaki doğru bilgileri anlayıp ne kadar çok farklı deneyim yaşarsanız o kadar çabuk zirveye ulaşırsınız. Unutmayın bir işte farklı deneyimler yaşamış birisi, o işi 10 yıl boyunca aynı şekilde yapmış ancak farklı deneyimlere sahip olmayan bir çalışandan çok daha hızlı yükselir.
“Usta öğrencisinin denediğinden daha çok başarız olmuştur.” Bir Bilge
Önemli olan mesleğinizle ilgili kendinizi ne kadar geliştirdiğinizdir. Doğru bilgiyi deneyimleyerek zihinizde kullanılabilir hale getirmek oldukça keyifli bir süreçtir. Öz güveniniz ve performansınız artar. Bilgelik yolunda çok kuvvetli adımlar atmanıza yardımcı olur. Mesleki bilginin yanında iç görü, gözlem, değerlendirme gibi zihin becerilerinizi dolayısıyla duygusal zekanızı da geliştirmeniz gerekmektedir.
>>“Artık oyunun kuralları değişiyor; Çok yakın bir gelecekte şirketler, duygusal zekası yüksek liderler tarafından yönetilen, duygusal zekası yüksek çalışanlara sahip, duyusal farkındalığı yüksek organizasyonlar olacaktır. ” Duygusal Zeka Eğitimi